-
1 göbek
göbek <- ği> Nabel m; Bauch m; Zentrum n; Mittelstück n; Herz n, Mark n, Gehäuse n (einer Frucht); Generation f; Ornament n in der Mitte; (Rad)Nabe f; EL Anker m; BOT Eisbergsalat m;göbek atmak einen Bauchtanz aufführen; fig vor Freude verrückt sein;göbek bağı Nabelbinde f;göbek bağlamak einen Bauch bekommen;göbek kordonu Nabelschnur f;göbeği biriyle bağlı unzertrennlich;göbeği çatlamak sich abschuften;göbeği çıkmak einen Bauch bekommen -
2 göbek
1) Nabel m, Bauchnabel mgöbeği beraber kesilmiş unzertrennlichgöbeğini kesmek ( yeni doğan çocuğun) abnabeln2) Bauch m, Fettbauch m\göbek atmak einen Bauchtanz aufführen\göbek bağlamak [o salıvermek] einen Bauch bekommen
См. также в других словарях:
göbek atmak — 1) karnını hareket ettirerek oynamak Dillere destan olan oturak âlemlerinde göbeği atan, erkek değil, kadındır. B. R. Eyuboğlu 2) mec. çok sevinmek Dolmuştan inince bir yandan saatine bakar, bir yandan da göbek atarmış, daha bir saat var, diye. H … Çağatay Osmanlı Sözlük
göbek — is., ği 1) İnsan ve memeli hayvanlarda göbek bağının düşmesinden sonra karnın ortasında bulunan çukurluk Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek. Z. Selimoğlu 2) Yağ bağlamış şişman karın Göbeğini eritmek için her sabah bir saat yol yürür. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ter atmak — vücudu rahatlatmak amacıyla aşırı derecede terlemek ... göbek taşında ter atarken bunaldı … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava — is., Ar. hevā 1) Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı 2) Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük